Kitabın
Özgün Adı: Die Orientalische Katze (1991)
Yazar:
Annemarie Schimmel (1922-2003)
Çeviren:
Senail Özkan
Yayınevi:
Ötüken Neşriyat
Yayın
Yılı – Yeri: 2009 – İstanbul, 1. Baskı
“Şark kedileri...
Küçük kalkık burunlu, ipek saçlı İran kedicikleri, kibirli
Siyam kedileri, altın renkli Abbasi kedileri yahut çikolata tonunda
kahverenkli Birmanya kedileri...” (Önsöz'den).
Alman Profesör Annemarie
Schimmel, Dinler Tarihi Uzmanı ve Doğubilimcidir. Doğu
medeniyetinin, özellikle İslam Medeniyeti'nin üzerine eğilmiş ve
pek çok değerli eser vermiştir. Bu kitapta ise Türk, İran, Arap,
Hint, Pakistan, Kuzey Afrika Müslüman topluluklarının
geleneklerindeki ve yaşamlarındaki kedilerin, kedi olgusunun
üzerine eğilmiştir.
Müslüman dünyasında,
ta Eski Mısır'dan beri gelen mistik kedi sevgisi, Peygamber Hz.
Muhammed'in hadisleriyle ve anlatılarıyla da birleştirilerek
gelenekleşmiştir. Peygamber'in kedi sevgisi, kedileri seven
sahabesine “Ebu Hureyre” (Kedilerin Babası) adını
takması ve bunun gibi pek çok dini anlatı kitabın konuları
arasında.
Ebu Hureyre'nin kedisi
de burada
Mırlar, kuyruk sallar
efendisine
Zira o mübarek bir
hayvandır daima
Peygamber sırtını
okşadı bir defa. (sf. 11)
(Goethe'nin Doğu Batı
Divânı'ndan...)
Kediler,
zeki, çevik aynı zamanda sevimli; tüm bunların yanında pek çok
kez büyü ve hatta şeytanla bağdaştırılmış hayvanlar
olmuştur. Bu yüzden İslam kültüründe yazarların, şairlerin
onlara farklı bakış açıları geliştirmeleri normaldir.
“Mesnevî”nin
yazarı Mevlânâ, “Hirre-nâme”(Kedi
Şiiri)'nin yazarı Meâlî, Hint şairi Mirza Garip, Arap şairi Ebu
Şamakmak gibi birçok şair ve yazar, bu sevimli, küçük
yaratıklar için övgü ve yer yer yergi niteliğinde sözler kaleme
almıştır.
“Kediler
çevikliklerinden dolayı övülen, hırsızlıklarından dolayı
çekinilen, munis ev dostluklarından dolayı sevilen ve tekinsiz
yaratılışlarından dolayı korkulan varlıklardır.”
diyor Profesör Schimmel (sf. 84).
Bu
kitapta, İslam dünyasında kediler hakkında söylenen halk
deyişleri, atasözleri, masallar, övgüler ve hicivler yer
almıştır. Onlar kimi zaman nankörlükle suçlanıp hicvedilse de
çoğunlukla iyi birer ev dostu ve yoldaş olmuşturlar. Hatta
Osmanlı şairi Meâlî, ölen kedisi için “Hirre-nâme”
adında bir mersiye dahi yazmıştır.
Kedi
severlerin ilgiyle okuyacağı, güzel bir kaynak kitap niteliği
taşıyor bu eser. Doğu dünyasının kedilere bakışını
özetleyen, halk anlatıları, şiir parçaları ve kısa masallarla
süslü bir “kedi kitabı”...
“İster Doğu'da
ister Batı'da olsun kedi birçok insan için sadık bir arkadaş ve
yoldaştır; onların yalnızlığına ortak olur, maskaraca atlama
ve sıçramalarıyla neşelendirir, fareleri kovar ve çok hoş
mırıldanır, hatta tıpkı çizme giymiş bir erkek kedinin yaptığı
gibi, sahibine mutluluk veren her türlü olağanüstü işler yapar
ve bazen de sahibi için bizzat kendini feda eder.” (sf.
98).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder